Ayaktakımı.

Ayaktakımının hepsi sosyal insanlardır. Çünkü, sosyallik insan sevgisine değil yalnızlık korkusuna dayanır. - Arthur Schopenhauer.

Powerful, free open source software to do the thing you want to do.

3D Modeling/Animation (Complex) - Blender.org
3D Modeling (Simple) - SketchUp
3D Modeling (Voxel/Brix) - MagicaVoxel
3D Modeling (Digital Clay Sculpting) - Sculptris
3D Modeling (In VR) - Google Blocks
Human 3D Model/Armature Generator - MakeHuman
Photo Editing/Manipulation - GIMP
Digital Painting/Comics - Krita
Vector Art (Like Illustrator) - Inkscape
Storyboarding - Storyboarder
Video Game Engine - Unity
Visual Novel Maker (No Code) - Fungus + Unity
Text-Based Game - Twine (Twineery.org)
Audio/Sound Recording/Editing - Audacity
Sheet Music Notation - MuseScore
Retro Game Music Maker - Bosca Ceoil
Retro Video Game Effects Generator - Bfxr
Screen & Webcam Recording - OBS Studio
Live Streaming (with Chat Overlays) - Streamlabs OBS
Video and Audio Converter - HandBrake
2D Animation (Cutout) - DragonBones Pro, Synfig
2D Animation (Drawn) - Blender 2.8, OpenToonz
Stick Figure Animation - Pivot Animator
Stop Motion/Claymation - Stop Motion Studio (Mobile Only)
Video Editing - Blender (Only if you're desperate)
Flashcards/Spaced Repetition Learning - Anki

---

Awesome Websites:

Distraction-Free Writing - Writer (Bighugelabs)
Script/Playwriting - Amazon Storywriter
Sound Effects Database - Freesound.org
Music for Film/Games - Incompetech.com/music
Pixel Art & Animation - Piskel
Textures and HDRIs for 3D - HDRI Haven
Fonts - Google Fonts, 1001FreeFonts.com
Learn Coding - Codecademy
Simple Android App Maker - App Inventor (MIT)
Color Palette Generator - Coolors.co
Rhyme Dictionary - RhymeZone.com

---

Compiled with love, for you, by Cullen. Now go make some art! <3

Mutlu olabilmek için...

"Mutlu olabilmek için iki şeyi ortadan kaldırmak gerekir; kötü bir gelecek korkusunu, ve kötü geçmişin anılarını." Sigmund Freud.

Top 10 Hacking Books

1. Web Application Hacker's Handbook
2. The Hackers Playbook 2
3. Hacking: The Art of Exploitation
4. Ghost in the Wires
5. Social Engineering: The Art of Human Hacking
6. Computer Hacking Beginners Guide
7. Kali Linux Revealed : Mastering Pen Testing Distribution
8. The Basics of Hacking and Penetration Testing
9. Nmap Network Scanning
10. Practical Malware Analysis: The Hands-on

Kapitalizm.

 

f* off

 

Oled takvim projesi.

Esin kaynağım Pinterest'te rastlayıp aratınca en fazla şu kadarını bulabildiğim proje. Kod paylaşılmamış, ben de kendim yazdım.

Takvim şimdilik statik ve GUI tasarımından ibaret, yani aslında güncel tarihe göre çalışmıyor, sadece görsel kısmı kodladım ve bariz cool göründüğünü düşündüğüm için şimdiden buraya taşımak istedim. Yani her gün aynı güne uyanacağınız bir takvim bu😎 Tarihi RTC modülünden alıp gerçek zamanlı çalışan dinamik kısmı yakında geliştirip bu posta ekleyeceğim... 

Bağlantı şeması:

Arduino kodu:

/*
MIT License

You are free to use, copy, modify, and distribute this software.
The software is provided "as is," without any warranties.
No liability for any claims.

(c) 2024 Kadir Doğan
*/

#include <SPI.h>
#include <Wire.h>
#include <Adafruit_GFX.h>
#include <Adafruit_SSD1306.h>

#define SCREEN_WIDTH 128  // OLED display width, in pixels
#define SCREEN_HEIGHT 64  // OLED display height, in pixels

// Declaration for SSD1306 display connected using software SPI (default case):
#define OLED_MOSI   9
#define OLED_CLK    10
#define OLED_DC     11
#define OLED_CS     12
#define OLED_RESET  13

Adafruit_SSD1306 display(SCREEN_WIDTH, SCREEN_HEIGHT,
  OLED_MOSI, OLED_CLK, OLED_DC, OLED_RESET, OLED_CS);

// Haftanın günleri
const char *daysOfWeek[] = {"Su", "Mo", "Tu", "We", "Th", "Fr", "Sa"};

void setup() {
  Serial.begin(9600);
  display.begin(SSD1306_SWITCHCAPVCC);
  display.display();
  delay(1000);
}

void loop() {
  int year = 2024;   // Sabit yıl
  int month = 10;    // Sabit ay (Ekim)
  int today = 15;    // Sabit gün (15 Ekim 2024)
  
  drawCalendar(year, month, today);  // Sabit tarih ile takvim çiziliyor
  delay(10000);      // 10 saniyede bir takvimi güncelle
}

// Takvim çizme fonksiyonu
void drawCalendar(int year, int month, int today) {
  display.clearDisplay();
  
  // Takvim başlığı (günler)
  display.setTextSize(1);
  display.setTextColor(SSD1306_WHITE);
  display.setCursor(0, 0);
  
  for (int i = 0; i < 7; i++) {
    display.setCursor(5 + i * 18, 0);  // Günlerin başlangıç koordinatları
    display.print(daysOfWeek[i]);
  }

  // Takvim günlerini çizme
  int dayOffset = dayOfWeekOffset(year, month);  // Ayın ilk günü hangi günden başlıyor?
  int dayCounter = 1;
  
  for (int row = 0; row < 6; row++) {  // 6 satır, bazı aylar için gerekebilir
    for (int col = 0; col < 7; col++) {
      int x = 5 + col * 18;  // Sütunlar arası boşluk
      int y = 16 + row * 10;  // Satırlar arası boşluk
      
      if (row == 0 && col < dayOffset) {
        continue;  // İlk haftanın boş günleri
      }
      
      if (dayCounter <= daysInMonth(month, year)) {
        // Bugünü sabit olarak vurgulama
        if (dayCounter == today) {
          display.fillRect(x + 1, y - 2, 13, 11, SSD1306_WHITE);  // Bugünü vurgulamak için geniş kutu
          display.setTextColor(SSD1306_BLACK);  // Ters renk
        } else {
          display.setTextColor(SSD1306_WHITE);
        }
        
        display.setCursor(x + 2, y);  // Metni ortalamak için sağa kaydırma
        display.print(dayCounter);
        dayCounter++;
      }
    }
  }
  display.display();
}

// Ayın kaç gün olduğunu belirlemek için bir fonksiyon
int daysInMonth(int month, int year) {
  if (month == 2) {
    // Artık yıl kontrolü
    if (year % 4 == 0 && (year % 100 != 0 || year % 400 == 0)) {
      return 29;
    } else {
      return 28;
    }
  }
  if (month == 4 || month == 6 || month == 9 || month == 11) {
    return 30;
  }
  return 31;
}

// Haftanın ilk gününün yerini belirleyen fonksiyon (Zeller's Congruence)
int dayOfWeekOffset(int year, int month) {
  if (month < 3) {
    year--;
    month += 12;
  }
  int K = year % 100;
  int J = year / 100;
  int f = 1 + ((13 * (month + 1)) / 5) + K + (K / 4) + (J / 4) - 2 * J;
  return (f % 7 + 7) % 7;  // Haftanın günlerini sıfırdan başlatıyoruz
}

Metric prefixes and unit conversions.

Metric prefixes:
Yotta = 10²⁴ Symbol: Y
Zetta = 10²¹ Symbol: Z
Exa = 10¹⁸ Symbol: E
Peta = 10¹⁵ Symbol: P
Tera = 10¹² Symbol: T
Giga = 10⁹ Symbol: G
Mega = 10⁶ Symbol: M
Kilo = 10³ Symbol: k
Hecto = 10² Symbol: h
Deca = 10¹ Symbol: da
Deci = 10^-1 Symbol: d
Centi = 10^-2 Symbol: c
Milli = 10^-3 Symbol: m
Micro = 10^-6 Symbol: µ
Nano = 10^-9 Symbol: n
Pico = 10^-12 Symbol: p
Femto = 10^-15 Symbol: f
Atto = 10^-18 Symbol: a
Zepto = 10^-21 Symbol: z
Yocto = 10^-24 Symbol: y

2010’ları Tanımlayan 30 Harika Film

SPIN ekibi, 2010'ların en etkili ve kültürel olarak önemli filmlerini listelemiş. Bu liste, süper kahraman filmleri gibi büyük gişe rekorları kıran yapımlara yer vermektense, güçlü orijinal hikayelere odaklanmış. İşte 2010’ları şekillendiren 30 film:

1. Winter’s Bone (2010)
   Jennifer Lawrence’ın kariyerini başlatan bu film, Amerika’daki aşırı yoksulluğu etkileyici bir şekilde ele alıyor.

   
   
   

2. Inception (2010)
   Christopher Nolan’ın karmaşık bulmacası, Hollywood’un en iddialı filmlerinden biri olarak öne çıkıyor.

   
   
   

3. The Social Network (2010)
   Facebook'un kuruluş sürecini dramatize eden bu film, gücün insanlar üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.

   
   
   

4. Bridesmaids (2011)
   Kadın komedyenlerin yer aldığı bu film, kadın dostluğunu ve ilişkileri mizahi bir dille anlatıyor.

   
   
   

5. A Separation (2011)
   İran yapımı bu film, toplumsal ve ailevi gerilimleri derinlemesine ele alıyor.

   
   
   

6. The Master (2012)
   Bir tarikat lideri ve takipçisinin hikayesini anlatan bu film, modern manipülasyon ve erkeklik konularını irdeliyor.

   
   
   

7. Holy Motors (2012)
   Leos Carax’ın bu sanatsal başyapıtı, modern dünyadaki performans ve sanat üzerine düşündürücü bir film.

   
   
   

8. The Queen of Versailles (2012)
   Bir belgesel olan bu yapım, Amerika’daki ekonomik çöküşü devasa bir malikaneyi inşa eden bir aile üzerinden anlatıyor.

   
   
   

9. Spring Breakers (2012)
   Harmony Korine’in filmi, pop kültür ve suç dünyasını ilginç bir estetikle ele alıyor.

   
   
   

10. Frances Ha (2013)
    Noah Baumbach’ın bu filmi, New York’ta tutunmaya çalışan bir genç kadının öyküsünü anlatıyor.

    
    
    

11. Her (2013)
    Spike Jonze’un filmi, teknoloji ve insan ilişkileri üzerine düşündüren bir bilim kurgu yapımı.

    
    
    

12. Boyhood (2014)
    12 yıl boyunca çekilen bu film, bir çocuğun büyüme hikayesini doğal bir şekilde işliyor.

13. John Wick (2014)
    Keanu Reeves’in başrolünde olduğu bu aksiyon filmi, güçlü bir mitoloji ve aksiyon sahneleriyle öne çıkıyor.

14. It Follows (2014)
    Bu gerilim filmi, modern korku sinemasında kendine özgü bir yer ediniyor.

15. Mad Max: Fury Road (2014)
    George Miller’ın post-apokaliptik başyapıtı, hem teknik açıdan hem de hikaye anlatımı bakımından dikkat çekici.

16. Magic Mike XXL (2015)
    Erkek striptizcilerin hikayesini anlatan bu film, eğlence ve performansın derin anlamlarını keşfediyor.

17. The Witch (2015)
    17. yüzyıl Puritanizmini ele alan bu korku filmi, dönemin tarihsel gerçekçiliğiyle mistik öğeleri birleştiriyor.

18. Hunt for the Wilderpeople (2016)
    Taika Waititi’nin yönettiği bu film, mizah ve macera dolu bir aile hikayesi sunuyor.

19. Moonlight (2016)
    Barry Jenkins’in bu filmi, bir genç adamın kimlik ve cinsellik arayışını ele alıyor.

20. Popstar: Never Stop Never Stopping (2016)
    The Lonely Island’ın bu komedisi, pop kültürü ve şöhreti hicvediyor.

21. O.J.: Made in America (2016)
    O.J. Simpson davasının ardındaki ırkçılık ve Amerikan toplumunun derin yaralarını inceleyen bu belgesel, 2010’ların en önemli yapımlarından biri.

22. Toni Erdmann (2016)
    Alman komedisi, bir baba-kız ilişkisinin mizahi ve duygusal bir portresini sunuyor.

23. Personal Shopper (2016)
    Kristen Stewart’ın başrolde olduğu bu film, modern yalnızlığı ve teknoloji ile ilişkilerimizi sorguluyor.

24. Call Me by Your Name (2017)
    1980’lerde geçen bu romantik dram, genç bir adamın yaz aşkını ele alıyor.

25. Get Out (2017)
    Jordan Peele’in bu filmi, ırkçılık üzerine yapılmış en güçlü gerilim filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.

26. First Reformed (2017)
    Paul Schrader’ın filmi, iklim değişikliği ve modern insanın ahlaki bunalımları üzerine yoğunlaşıyor.

27. Minding the Gap (2018)
    Bing Liu’nun bu belgeseli, bir grup arkadaşın büyüme hikayesini ve toplumsal sorunları ustalıkla anlatıyor.

28. Annihilation (2018)
    Alex Garland’ın bu bilim kurgu filmi, insan doğası ve evrim üzerine görsel bir şölen sunuyor.

29. Burning (2018)
    Lee Chang-dong’un filmi, Güney Kore’de sınıf farklarını ve kişisel buhranları ele alıyor.

30. High Life (2019)
    Claire Denis’in bu filmi, uzayda geçen bir hayatta kalma mücadelesi ve insan doğasına dair derin bir sorgulama sunuyor.

CH552 MCU programlama.

CH, WCH tarafından üretilen oldukça ilginç ve ucuz bir MCU serisi. CH552 ise Intel 8051'in CISC mimarisine dayanan bir mikrodenetleyici. 8051’in 12 mhz clock hızına karşılık 24 mhz clock hızıyla daha hızlı ve native USB 2.0, I2C ve GPIO gibi  görece modern özelliklerle donatılmış bir MCU. Bu yüzden CH552 özellikle düşük maliyetli USB projeleri için oldukça ideal görünüyor. Ayrıca WCH, CH32x serisinde ARM Cortex-M ve CH5x serisinde RISC-V mimarisine sahip daha geniş bir yelpazede mikrodenetleyiciler de üretmekte.

CH552'nin Genel Teknik Özellikleri

Çalışma Frekansı: 24 MHz

RAM: 1.25 KB (1280 byte)

ROM (Flash): 16 KB

I/O Portları: 18 genel amaçlı GPIO pinleri

USB Desteği: USB 2.0 Full-Speed (12 Mbps)

ADC: 3x 10-bit çözünürlük

DAC: Dahili DAC yok

Zamanlayıcılar: 2 adet 16-bit zamanlayıcı

İletişim Protokolleri: I2C, SPI, UART

CH552 Pin Bağlantıları

Benim merak edip denemek için aldığım WeAct Studio'nun "CH552 Core Board" adını verdiği geliştirme kartı bu.

Görüleceği üzere kartın ön yüzünde iki adet buton ve bir LED var. Butonlardan birinde RST, diğerinde P36 yazıyor. P36 download key, karta program yüklerden buna basılı tutuyoruz. Bu arada USB bağlantı soketi USB-C formatında.

Ayrıca Windows altında kartı kullanabilmek için libusbK sürücüsünü yüklemek gerekiyor. Eğer Device Manager'da kartınız aşığdaki şekilde görünmüyorsa libusbK sürücüsü yüklenmeli. Onu da Zadig ile halletmek mümkün.

Zadig.

Doğru driver yapılandırımış.

Aduino IDE'de program geliştirebilmek için

File ->  Preferences -> Additional board manager URLs

alanına aşağıdaki linki giriyoruz:

https://raw.githubusercontent.com/WeActTC/ch55xduino/ch55xduino/package_ch55xduino_mcs51_index.json

OK deyip kapatınca Tools menüsü altındaki ilgili kısma CH55xDuino menüsü eklenmeli

Şimdi adet olduğu üzere blink kodunu yazıp derleyelim :) 

#define LED_BUILTIN 30

// the setup function runs once when you press reset or power the board
void setup() {
  // initialize digital pin LED_BUILTIN as an output.
  pinMode(LED_BUILTIN, OUTPUT);
}

// the loop function runs over and over again forever
void loop() {
  digitalWrite(LED_BUILTIN, HIGH);   // turn the LED on (HIGH is the voltage level)
  delay(1000);                       // wait for a second
  digitalWrite(LED_BUILTIN, LOW);    // turn the LED off by making the voltage LOW
  delay(1000);                       // wait for a second
}

CH552'yi programlayabilmek yani Arduino IDE'de derlenmiş binary'yi karta upload edebilmek için için kartın programlama modunda olması gerekiyor. Bunun için de kart PC'ye bağlıysa söküp P36 tuşuna basılı tutarak tekrar takıyoruz. Basılı tutarken taktıktan sonra artık tutmaya gerek yok.

Programlama videosunu Arduino IDE status'un doğru programlama anında nasıl gözüktüğünüe dair fikir vermesi için ekliyorum.

Sonuç

Müzik, Standartlar ve İdealar Dünyası: Pythagoras ve Hylas’ın İdealizmi Üzerine Bir Yolculuk.

Modern dünyada standartlar her alanda karşımıza çıkar. Metrik sistemde vida boyutlarından elektrik devrelerine kadar her şey belirli bir düzene ve ölçüme dayanır. Fiziksel dünya ve içinde yaşadığımız pozitivist medeniyet, ölçülüp standartlaştırılabilir bir gerçeklik üzerine kurulu gibidir. Bu da bize güvenli ve tutarlı bir çevre sağlar. Ancak müzik gibi soyut bir sanat formuyla karşı karşıya kaldığımızda, bu standartların her zaman yeterli olmadığını görüyoruz. Müzik, notalarla sınırlı bir yapı sunmasına rağmen, her performans, prodüksiyon veya ses tasarımı kendi içinde farklılıklar barındırır. Bu durum, müziğin fiziksel dünyadaki standartlar ve ölçülerle tam olarak ifade edilemeyeceğini gösterir mi? Bu sorunun cevabı, müziği soyut ve ideal bir sanat olarak incelemeye yönelmemizi sağlayabilir.

Bu yazıda, müziğin soyut doğası üzerinden Platon’un idealar dünyasına ve Pythagoras’ın matematiksel müzik teorisine bir yolculuğa çıkacağız. Ayrıca, George Berkeley'in idealizmiyle bilinen Hylas karakteri üzerinden bu durumu tartışacağız. Müzik, fiziksel dünyanın ölçülemez bir soyut sanat formu olarak, bizleri idealizmi savunanların haklı olup olmadığına dair düşünmeye iter.

Fiziksel Dünyadaki Standartlar ve Müzikte Ölçülemeyen Unsurlar

Dünyamızda her şey belirli bir düzene ve standarda göre şekillenir. Bir metrelik bir mesafe her zaman bir metredir ve dünyanın neresine giderseniz gidin, aynı ölçüye sahiptir. Bu tür standartlar, fiziksel dünyanın bir düzen üzerine kurulu olduğunu gösterir ve bilimsel ilerlemeleri mümkün kılar.

Ancak müzik gibi soyut sanatlar bu standartlara kolayca sığmaz. Bir müzik eseri notalarla ifade edilebilse bile, her performans, her kayıt ve her prodüksiyon birbirinden farklı olabilir. Aynı notalarla iki farklı piyanist tarafından çalınan bir eser bile aynı duygusal ve tınısal etkileri yaratmayabilir. Notalar, müziği sadece temel bir seviyede ifade eder, ancak tam anlamıyla o müziği tanımlamak veya standartlaştırmak için yeterli değildir.

Özellikle modern müzik türlerinde, dijital prodüksiyon ve elektronik ses tasarımı devreye girdiğinde, müziğin fiziksel dünyada tam anlamıyla ölçülemeyen, standart dışı unsurları öne çıkar. Pop, caz ve elektronik müzik gibi türlerde prodüksiyon teknikleri ve efektler, müziği oluşturan temel unsurlardan biri haline gelir. Bu unsurlar fiziksel olarak ölçülebilir olsalar bile, tam anlamıyla notalarla ifade edilemez.

Bu da bizi Platon’un idealar dünyası ve Pythagoras’ın müziğe dair matematiksel anlayışına götürür.

Pythagoras’ın Matematiksel Düzeni ve Müzikteki İdealar Dünyası

Pythagoras (MÖ 570 – MÖ 495), matematik ve müzik arasında derin bir bağ olduğuna inanan ilk düşünürlerden biriydi. Pythagoras, müziğin bir matematiksel düzen üzerine kurulu olduğunu keşfetti ve frekanslar ile notalar arasındaki ilişkiyi matematiksel oranlarla açıkladı. Örneğin, bir telin boyunun yarısına indirildiğinde, çıkan sesin frekansı iki katına çıkar ve bu da bir oktav oluşturur. Bu matematiksel ilişki, müziğin arkasında yatan bir düzenin olduğunu ve her şeyin sayılarla açıklanabileceğini gösterdi.

Ancak burada önemli bir nokta var: Pythagoras’ın keşfettiği bu düzen, müziğin sadece fiziksel yönünü ele alır. Yani, notalar ve frekanslar arasındaki ilişkiler fiziksel dünyada ölçülebilir olsa da, müziğin soyut yönü tam anlamıyla bu düzenle açıklanamaz. Her performansın farklı olması, prodüksiyon sırasında uygulanan efektler ve dijital manipülasyonlar, müziği fiziksel dünyanın standartları dışına taşır.

Platon’un idealar dünyası teorisine göre, fiziksel dünyadaki her şey, idealar dünyasındaki mükemmel formların yansımasıdır. Bu bakış açısıyla, müzik eserleri de idealar dünyasında mükemmel formlar olarak var olur, ancak bu dünyada her performans ve her yorum sadece bu mükemmel formun bir taklididir. Yani, müzikteki "doğru" form, fiziksel dünyada tam anlamıyla ulaşılamayan bir soyut gerçektir. Pythagoras’ın matematiksel düzeni, bu ideal formlara ulaşma çabasının bir parçası olarak görülebilir, ancak her performans bu mükemmel formun tam karşılığı olmayacaktır.

Hylas ve İdealizmin Gücü: Algılar ve Gerçeklik

Hylas, George Berkeley’in felsefi karakteri olarak bilinir ve idealizmi savunur. Hylas’ın idealizmi, dış dünyadaki maddi varlıkların varlığının bizim algılarımıza bağlı olduğunu savunur. Başka bir deyişle, dünya ve nesneler bizim onları nasıl algıladığımıza göre var olur. Bu noktada, müzik gibi soyut bir sanatın algılara dayalı yapısı, Hylas’ın idealizmine güçlü bir destek sağlar.

Bir müzik eseri, sadece algılarımız üzerinden var olur. Aynı notalar, farklı kişilerde farklı duygusal tepkiler yaratabilir. Doğaçlama müziğin özü, her performansın benzersiz olmasına dayanır. Caz müziği, doğaçlama ve anlık yorumlarla şekillenir; bu da müziğin algılarımıza dayalı olduğunu gösterir. Her performans, her çalma deneyimi farklıdır ve fiziksel dünyadaki hiçbir standart, bu farklılıkları tam anlamıyla açıklayamaz.

Hylas’ın savunduğu idealizm açısından bakıldığında, müzik sadece algılarımızla var olan bir gerçekliktir. Fiziksel dünyada ölçülen frekanslar ve notalar sadece yüzeydeki bir görünüm olabilir. Asıl müzik, soyut olan, yani algılarımızla ve duyusal deneyimlerimizle var olandır. Bu da müziği tam anlamıyla standartlaştırmanın neden bu kadar zor olduğunu açıklayabilir. Çünkü her algılayıcı, müziği farklı şekilde tecrübe eder ve bu tecrübeler, fiziksel dünyadaki standartlarla tam anlamıyla örtüşmez.

Standartlaşamayan Müzik: İdealizmin Zaferi mi?

Daha önce de değinildiği gibi fiziksel dünyada, mühendislik ve bilimsel alanlarda standartlar bizi güvenli ve tutarlı bir çevrede tutar. Ancak müzik gibi soyut bir alanda, standartlar her zaman yeterli olamaz. Müzikteki soyutluk, her performansın ve prodüksiyonun farklılıklar taşıması, müziği fiziksel dünyanın ötesine taşır. Bu, idealizmi savunanların haklı olduğunu düşündürür.

Müzik, sadece fiziksel dünyada var olan bir fenomen değil, aynı zamanda soyut bir gerçekliğin ifadesidir. Pythagoras’ın matematiksel düzenine rağmen, müzikteki ideal formlara bu dünyada tam anlamıyla ulaşmak zor olabilir. Hylas’ın idealizmi bu noktada güç kazanır, çünkü müzik algılarla var olur ve fiziksel dünyanın sınırlarını aşar. Algılarımız, müziği her seferinde yeniden yaratır ve bu yaratım süreci, standartlarla tam anlamıyla ölçülemez.

Bu bağlamda, müziğin fiziksel dünyada tam anlamıyla standartlaştırılamaması, Platon’un idealar dünyasına ve Hylas’ın idealizmine işaret eder. Müzik, sadece duyusal deneyimlerle var olan ve her performansta farklı bir form alan bir gerçekliktir. Bu da bizi şu sonuca götürebilir: Müzik, fiziksel dünyanın sınırlarını aşan bir sanat formu olarak idealizmin zaferini simgeler.

---

Bu yazı müziğin soyut doğası ile felsefî idealizm arasında bağlantıyı düşünürken ortayta çıktı. Şahsen soyut sanatların (diğer pek çok şey gibi) fiziksel dünyadan bağımsız olarak var olabileceğini düşünüyorum. Müzik, sadece algılarımızla var olan ve ideal formlarla ilişkilendirilebilecek bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor.

Gödel’in Dönen Evreni ve Zamanın Doğasına Dair Derin Bir Sorgulama.

Albert Einstein’ın yakın dostlarından biri olan ünlü matematikçi Kurt Gödel, 1949’da genel görelilik teorisine dayalı ilginç ve sıradışı bir çözüm geliştirdi. Gödel’in çözümü, dönen bir evren modeli sunuyordu ve bu evrende zamanda geriye doğru yolculuk teorik olarak mümkün olabiliyordu. Ancak Gödel’in amacı, zaman yolculuğunun mümkün olduğunu göstermek değil, zamanın kendisinin ne kadar tuhaf ve belki de gerçek bir olgu olmadığını sorgulamaktı. Bu yazıda, Gödel’in dönen evren modeliyle ilgili bu çarpıcı teoriyi ve zamanın doğasına dair felsefi sorgulamalarını keşfedeceğiz.

Gödel'in Evren Modeli: Dönen ve Zaman Yolculuğuna Açık Bir Evren

Gödel’in teorisi, Einstein’ın genel görelilik denklemlerine uyumlu olan ve dönen bir evreni modelleyen bir matematiksel çözümdür. Bu evren, kapalı zaman benzeri eğriler (CTC’ler) barındırır. Bu eğriler, bir kişinin bir noktada başlayıp tekrar o noktaya dönebileceği anlamına gelir. Yani, teorik olarak, bir birey bu tür bir evrende geçmişe doğru yolculuk yapabilir.

Bu çözüm, genel görelilik çerçevesinde tamamen matematiksel olarak tutarlıdır, ancak bizleri zamanın gerçek doğası hakkında ciddi bir şekilde düşünmeye davet eder. Zaman gerçekten mutlak ve sürekli ileriye doğru akan bir yapı mıdır? Yoksa zamanın doğası, bizim düşündüğümüzden çok daha karmaşık ve döngüsel mi?

Zamanın Absürtlüğü Üzerine Bir Felsefi Sorgulama

Gödel, dönen evren modelini zamanın doğasını sorgulamak için geliştirmiş olabilir. Bu modelde, zaman yolculuğu mümkün olduğu için, zamanın bir illüzyon olup olmadığını ya da sadece bizim algımıza bağlı bir fenomen olup olmadığını tartışmaya açıyor. Gödel’e göre, eğer zaman yolculuğu bu şekilde mümkünse, zaman dediğimiz şey belki de gerçek bir fiziksel olgudan ziyade bir algı olabilir.

Zamanın bu tuhaf doğası, Gödel’in modelinde kapalı döngülerle temsil ediliyor. Bu döngüler, bir bireyin hem gelecekte hem de geçmişte bulunabileceği bir evren tasavvur ediyor. Zaman, böyle bir evrende doğrusal değil, döngüsel bir yol izliyor. Gödel, aslında zamanın bir gerçeklik olmadığını, belki de sadece insan zihninin ürettiği bir yapı olabileceğini öne sürüyordu.

Kapalı Zaman Benzeri Eğriler ve Zaman Yolculuğu

Gödel’in modeli, kapalı zaman benzeri eğriler (CTC’ler) adı verilen özel yollarla çalışır. CTC'ler, zaman içinde bir döngüye giren ve bir başlangıç noktasına geri dönebilen eğriler olarak tanımlanır. Bu da teorik olarak, bir kişinin geçmişe gidip kendisiyle karşılaşabileceği anlamına gelir. Bu durum, bilim kurgu hikayelerinde sıkça karşılaştığımız paradoksları akla getirir. Peki, böyle bir şey gerçekten mümkün mü?

Einstein’ın genel görelilik teorisine göre matematiksel olarak mümkün olsa da, bu tür zaman yolculuğu senaryoları, henüz fiziksel olarak gözlemlenmiş değil. Ancak Gödel’in çalışması, zamanın mutlak bir doğrultuda ve geri döndürülemez olduğu fikrine meydan okuyor.

Sonuç: Zaman Gerçek mi?

Kurt Gödel’in dönen evren modeli, yalnızca bilimsel değil, aynı zamanda derin felsefi sorular ortaya koyuyor. Zaman, bizim algıladığımız gibi doğrusal ve sürekli mi, yoksa sadece bir illüzyon mu? Zamanın gerçek doğası, Gödel'in modeliyle sorgulanabilir hale geliyor.

Gödel’in bu çalışması, zaman kavramını sorgulayan bilim insanları ve filozoflar için büyük bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Zaman gerçekten de döngüsel bir yapı olabilir mi? Gödel'in çözümü, bu tür soruların kapısını aralayan nadir matematiksel modellerden biridir.

Bu tuhaf ve merak uyandırıcı teori, zamanın ne kadar karmaşık ve anlaşılması güç bir olgu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Zamanın doğası üzerine daha derin düşünmek istiyorsanız, Gödel’in bu modeli size bambaşka bir bakış açısı sunacaktır.

Adafruit MagTag - 2.9" Grayscale E-Ink WiFi Display.

https://www.adafruit.com

Hadooken...

https://www.deviantart.com/trevone

Windows Explorer 'Yeni' Menüsünde 'Metin Belgesi' Seçeneğinin Kaybolması ve Çözümü.

Sorun:
Windows Explorer'da sağ tıklama menüsünde "Yeni" altında "Metin Belgesi" seçeneği kayboldu.

Çözüm Adımları:

Kayıt Defteri Düzenleyicisini Aç:

Windows + R tuşlarına basarak Çalıştır penceresini aç.
"regedit" yazıp Enter tuşuna bas.

Kayıt Defteri Düzenlemeleri:

Aşağıdaki yolu kontrol et:
HKEY_CLASSES_ROOT\.txt
Sağ taraftaki (Varsayılan) değerinin txtfile olduğundan emin ol. Eğer yoksa, bu değeri ekle.

Aşağıdaki yolu kontrol et:
HKEY_CLASSES_ROOT\txtfile\ShellNew
Eğer ShellNew yoksa, txtfile anahtarının altında sağ tıklayarak Yeni > Anahtar
seçeneğini kullan ve adını ShellNew olarak belirle.

ShellNew altına sağ tıklayıp Yeni > Dize Değeri seçeneğiyle NullFile adlı bir dize oluştur ve değerini boş bırak.

Sistem Dosyalarını Onarma (Opsiyonel):

Eğer sorun çözülmezse, DISM ve SFC araçlarıyla sistem dosyalarını onarmayı deneyebilirsin:
Komut İstemi (Yönetici) ile şu komutları sırasıyla çalıştır:

DISM /Online /Cleanup-Image /RestoreHealth
sfc /scannow

.reg Dosyası ile Otomatik Çözüm (Alternatif):
Bir .reg dosyası oluşturup aşağıdaki kodu kaydedip çalıştırarak sorunu düzeltebilirsin:

Windows Registry Editor Version 5.00
[HKEY_CLASSES_ROOT\.txt]
@="txtfile"
"Content Type"="text/plain"
[HKEY_CLASSES_ROOT\.txt\ShellNew]
"NullFile"=""
[HKEY_CLASSES_ROOT\txtfile]
@="Text Document"
[HKEY_CLASSES_ROOT\txtfile\ShellNew]
"NullFile"=""

Quote.

 “Stay away from negative people. They have a problem for every solution.”

- Albert Einstein.

Her Teknoloji Meraklısının Okuması Gereken 41 Kitap

Teknoloji dünyası hızla gelişirken, teknoloji profesyonelleri ve meraklıları da kendilerini sürekli geliştirmek zorunda. Sadece teknik bilgiye sahip olmak yeterli değil; işin felsefesini anlamak, trendleri takip etmek ve geleceği öngörebilmek için geniş bir perspektif gerekiyor. İşte her teknoloji meraklısının kitaplığında mutlaka bulunması gereken 41 kitap:

1. Brief Answers to the Big Questions – Stephen Hawking

Fizikçi Stephen Hawking, insanlığın karşı karşıya olduğu büyük soruları bilimsel bir yaklaşımla yanıtlıyor. Gelecek, uzay kolonileri ve teknolojinin rolü gibi konular üzerine düşündürücü bir kitap.

2. Elon Musk: Tesla, SpaceX, and the Quest for a Fantastic Future – Ashlee Vance

Elon Musk’ın yaşamını ve başarılarını anlatan bu kitap, girişimciliğin sınırlarını zorlayan bir vizyonerin hikâyesi.

3. Permanent Record – Edward Snowden

Edward Snowden’ın anıları, devlet gözetiminin boyutlarını ve bireylerin mahremiyetine olan tehdidi gözler önüne seriyor.

4. Dawn of the New Everything – Jaron Lanier

Sanal gerçekliğin öncülerinden Jaron Lanier, teknolojinin insan yaşamını nasıl etkilediğini ve gelecekte nasıl bir dünya inşa edebileceğimizi tartışıyor.

5. The History of the Future – Blake J. Harris

Oculus Rift’in doğuşunu anlatan bu kitap, sanal gerçekliğin teknoloji dünyasını nasıl değiştirdiğini inceliyor.

6. The Woman Who Smashed Codes – Jason Fagone

Kriptolojinin kurucularından Elizebeth Friedman’ın hikâyesi, teknolojinin savaş alanlarındaki önemini vurguluyor.

7. Geek Girl Rising – Heather Cabot ve Samantha Walravens

Silicon Valley’nin bilinmeyen kadın kahramanlarını anlatan bu kitap, kadınların teknoloji dünyasındaki yükselişini gözler önüne seriyor.

8. Brotopia: Breaking Up the Boy’s Club of Silicon Valley – Emily Chang

Silicon Valley’deki cinsiyet ayrımcılığı ve toksik iş kültürünü ele alan bu kitap, sektördeki eşitsizliklere dikkat çekiyor.

9. Reset – Ellen K. Pao

Ellen Pao’nun teknoloji sektöründe karşılaştığı ayrımcılıkla mücadelesini anlatan bu otobiyografi, çeşitliliğin önemi üzerine bir ders niteliğinde.

10. Technically Wrong – Sarah Wachter-Boettcher

Teknolojik ürünlerdeki cinsiyetçi algoritmalar ve yanlılıkları inceleyen bu kitap, teknoloji dünyasının karanlık tarafına ışık tutuyor.

11. Troublemakers: Silicon Valley’s Coming of Age – Leslie Berlin

Bu kitap, kişisel bilgisayarlardan biyoteknolojiye kadar beş büyük teknolojik devrimin nasıl oluştuğunu ve bunların ardındaki hikayeleri anlatıyor.

12. Bad Blood: Secrets and Lies in a Silicon Valley Startup – John Carreyrou

Theranos skandalını detaylı bir şekilde ele alan bu kitap, Silikon Vadisi'nde yaşanan en büyük yolsuzluklardan birini anlatıyor.

13. Lab Rats: How Silicon Valley Made Work Miserable for the Rest of Us – Dan Lyons

Lyons, teknoloji şirketlerinin iş dünyasını nasıl şekillendirdiğini ve çalışanları üzerindeki olumsuz etkilerini araştırıyor.

14. The Four: The Hidden DNA of Amazon, Apple, Facebook, and Google – Scott Galloway

Galloway, Amazon, Apple, Facebook ve Google gibi teknoloji devlerinin iş modellerini ve başarılarının ardındaki stratejileri inceliyor.

15. The One Device: The Secret History of the iPhone – Brian Merchant

iPhone'un icadı ve geliştirilme sürecini detaylı bir şekilde anlatan bu kitap, Apple’ın dünya üzerinde yarattığı büyük değişimi ele alıyor.

16. Autonomy: The Quest to Build the Driverless Car—and How It Will Reshape Our World – Lawrence D. Burns

Sürücüsüz arabaların geçmişten bugüne gelişimini ve gelecekte yaratacağı etkiyi inceleyen bir kitap.

17. Hit Refresh: The Quest to Rediscover Microsoft’s Soul and Imagine a Better Future for Everyone – Satya Nadella

Microsoft CEO'su Satya Nadella, şirketin dönüşüm sürecini ve teknolojinin insan yaşamını nasıl değiştirdiğini anlatıyor.

18. Team Human – Douglas Rushkoff

Rushkoff, dijital çağda bireylerin bir araya gelerek nasıl daha iyi bir gelecek inşa edebileceklerini tartışıyor.

19. The Inevitable: Understanding the 12 Technological Forces That Will Shape Our Future – Kevin Kelly

Kevin Kelly, geleceği şekillendirecek 12 teknolojik gücü ve bu güçlerin yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğini anlatıyor.

20. Machine, Platform, Crowd: Harnessing Our Digital Future – Andrew McAfee ve Erik Brynjolfsson

Dijital dünyada makineler, platformlar ve kitlelerin nasıl bir araya geldiğini ve bu dinamiklerin iş dünyasını nasıl değiştirdiğini inceleyen bir kitap.

21. The Fourth Age: Smart Robots, Conscious Computers, and the Future of Humanity – Byron Reese

Yapay zeka, robotlar ve makinelerin geleceği üzerine derinlemesine bir analiz sunan bu kitap, insanlık üzerindeki etkilerini de tartışıyor.

22. Innovation and Its Enemies: Why People Resist New Technologies – Calestous Juma

Teknolojik yeniliklere karşı toplumsal direncin nedenlerini ve tarihteki önemli teknolojik gelişmeleri anlatan bir kitap.

23. The Industries of the Future – Alec Ross

Ross, önümüzdeki on yıl içinde büyük değişiklikler yaratacak olan teknolojileri ve bu teknolojilerin endüstrileri nasıl dönüştüreceğini anlatıyor.

24. Soonish: Ten Emerging Technologies That Will Improve and/or Ruin Everything – Zach Weinersmith ve Kelly Weinersmith

Gelecekteki teknolojik gelişmelerin dünyayı nasıl değiştirebileceğini esprili bir dille ele alan bir kitap.

25. Weapons of Math Destruction: How Big Data Increases Inequality and Threatens Democracy – Cathy O'Neil

O'Neil, büyük veri ve algoritmaların nasıl yanlış kullanıldığını ve bu durumun toplumsal eşitsizlikleri nasıl artırdığını anlatıyor.

26. Rise of the Robots: Technology and the Threat of a Jobless Future – Martin Ford

Ford, otomasyon ve yapay zeka nedeniyle iş gücünün geleceğini ve bu durumun ekonomiler üzerindeki etkisini inceliyor.

27. The Pragmatic Programmer: Your Journey to Mastery (20th Anniversary Edition) – Andrew Hunt ve David Thomas

Programlamanın temellerini ve etkili yazılım geliştirme tekniklerini anlatan bu kitap, programcılar için bir rehber niteliğinde.

28. Architects of Intelligence: The Truth About AI from the People Building It – Martin Ford

Yapay zeka dünyasının liderleriyle yapılan röportajlarla, yapay zekanın gelecekte nereye gideceği üzerine derinlemesine bir analiz sunuyor.

29. Deep Learning (Adaptive Computation and Machine Learning) – Ian Goodfellow, Yoshua Bengio, ve Aaron Courville

Derin öğrenme üzerine kapsamlı bir kılavuz olan bu kitap, matematiksel temellerden uygulamalı tekniklere kadar derin öğrenmenin tüm yönlerini kapsıyor.

30. Brave, Not Perfect: Fear Less, Fail More, and Live Bolder – Reshma Saujani

Kadınların cesur olmalarını ve mükemmeliyetçilikten uzaklaşarak daha özgüvenli adımlar atmalarını öneren bir kişisel gelişim kitabı.

31. Productivity Hacks: 500+ Easy Ways to Accomplish More at Work—That Actually Work! – Emily Price

İş yerinde daha verimli olmanızı sağlayacak 500'den fazla pratik öneri sunan bir rehber.

32. Mindset: The New Psychology of Success – Carol S. Dweck

"Growth mindset" (gelişim zihniyeti) kavramını anlatan bu kitap, başarıya giden yolda doğru düşünce yapısının nasıl kazanılacağını açıklıyor.

33. Indistractable: How to Control Your Attention and Choose Your Life – Nir Eyal

Dikkat dağıtıcı etkenlerle başa çıkmanın ve verimliliği artırmanın yollarını anlatan bir rehber.

34. The Evolved Executive: The Future of Work is Love in Action – Heather Hanson Wickman

İş dünyasında daha insani ve anlamlı bir liderlik anlayışının nasıl geliştirilebileceğini anlatan bir kitap.

35. Energy and Civilization: A History – Vaclav Smil

Enerjinin insanlık tarihindeki rolünü ve toplumları nasıl dönüştürdüğünü ele alan kapsamlı bir tarih kitabı.

36. Army of None: Autonomous Weapons and the Future of War – Paul Scharre

Otonom silahların gelişimini ve bu teknolojinin savaşlar üzerindeki etkilerini anlatan bir inceleme.

37. Enlightenment Now: The Case for Reason, Science, Humanism, and Progress – Steven Pinker

Bilimsel düşünce ve hümanizmin, dünyanın sorunlarına çözüm bulmada nasıl bir rol oynadığını anlatan bir kitap.

38. Sapiens: A Brief History of Humankind – Yuval Noah Harari

İnsanlığın geçmişini ve evrimini anlatan bu kitap, aynı zamanda gelecekte insanlığın nereye evrileceğini sorguluyor.

39. Measure What Matters: How Google, Bono, and the Gates Foundation Rock the World with OKRs – John Doerr

OKR (Hedefler ve Anahtar Sonuçlar) yöntemini anlatan bu kitap, bu yöntemle başarılı organizasyonların nasıl kurulduğunu inceliyor.

40. Factfulness: Ten Reasons We’re Wrong About the World—and Why Things Are Better Than You Think – Hans Rosling

Dünya hakkında yanlış bildiğimiz gerçekleri ele alarak, neden dünyanın aslında sandığımızdan daha iyi bir yerde olduğunu anlatan bir kitap.

41. 21 Lessons for the 21st Century – Yuval Noah Harari

Harari, 21. yüzyılın en büyük sorunlarını ve bu sorunlarla nasıl başa çıkabileceğimizi tartışıyor.

Arduino, TM1637 display ve DHT22 sensörüyle nem ölçerli termometre yapımı.

Devre bağlantı şeması:

Arduino kodu:

#include <TM1637Display.h>
#include <DHT.h>

// DHT22 tanımlamaları
#define DHTPIN 2      // DHT22 data pini Arduino'nun 2. pinine bağlı
#define DHTTYPE DHT22 // DHT22 sensör tipi

DHT dht(DHTPIN, DHTTYPE);

// TM1637 tanımlamaları
#define CLK 3  // TM1637 saat pini
#define DIO 4  // TM1637 veri pini
TM1637Display display(CLK, DIO);

// "C" karakterinin segment tanımı
const uint8_t c_char = 0b00111001; // Üst, sol üst, sol alt ve alt segmentler yanıyor -> "C" harfi
const uint8_t h_char = 0b01110110;  // "H" harfi için segment dizilimi

void setup() {
  dht.begin();
  display.setBrightness(0x00); // Ekran parlaklığı (maksimum 0x0f min 0x00)
  Serial.begin(9600);  // Seri monitör için başlatma
}

void loop() {
  // Sıcaklık ve nem verilerini al
  float temperature = dht.readTemperature();
  float humidity = dht.readHumidity();

  // Verileri kontrol et
  if (isnan(temperature) || isnan(humidity)) {
    display.showNumberDec(8888); // Hata durumunda ekran 8888 gösterecek
    delay(2000);
    return;
  }

  // Seri monitöre veri yazdırma
  Serial.print("Temperature: ");
  Serial.println(temperature);
  Serial.print("Humidity: ");
  Serial.println(humidity);

  // Sıcaklık gösterimi (örneğin 27°C)
  int displayTemp = (int)temperature; // Ondalıkları at
  
  // Segment dizisi oluşturuyoruz
  uint8_t segments[4]; 
  segments[0] = display.encodeDigit((displayTemp / 10) % 10); // Onlar basamağı
  segments[1] = display.encodeDigit(displayTemp % 10);        // Birler basamağı
  segments[2] = 0b00000000;                                   // Boş segment (isteğe bağlı)
  segments[3] = c_char;                                       // C harfini gösteren segment
  
  // Ekrana segmentleri yerleştir
  display.setSegments(segments);

  delay(2000); // 2 saniye bekle

 // Nemi iki haneli göster (örneğin %83 yerine H 83 gibi)
int displayHum = (int)humidity; // Ondalıkları at
uint8_t humSegments[4]; 
humSegments[0] = display.encodeDigit((displayHum / 10) % 10); // Onlar basamağı
humSegments[1] = display.encodeDigit(displayHum % 10);        // Birler basamağı
humSegments[2] = 0b00000000;                                  // Boş segment (isteğe bağlı)
humSegments[3] = 0b01110110;                                  // "H" harfini gösteren segment

// Ekrana segmentleri yerleştir
display.setSegments(humSegments);

delay(2000); // 2 saniye bekle
}

C: Celsius cinsinden ortam ısısı, H: Yüzde cinsinden Humidity (Nem) oranı.

Ezgif: Online GIF maker and image editor.

https://ezgif.com/

En İyi Üretkenlik ve Yapay Zeka Destekli Platformlar

Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, hayatımızı kolaylaştıran birçok dijital platform ortaya çıkıyor. Bu yazıda üretkenliği artıran ve yapay zeka destekli bazı önemli platformları inceleyeceğiz. İşte çeşitli alanlarda işlerinizi kolaylaştıran ve hızlandıran bu platformların özellikleri ve sundukları fonksiyonlar:

1. ScribeHow

ScribeHow, adım adım süreç oluşturmayı kolaylaştıran bir platformdur. Özellikle iş yerlerinde sıkça kullanılan ve belirli işlemleri yeniden öğretmek veya belgelemek gereken durumlar için idealdir. Kullanıcılar ekranlarında yaptıkları işlemleri kaydedip, bunları otomatik olarak anlaşılır bir rehber haline getirebilir. Bu sayede, süreçleri belgelemek ve başkalarına öğretmek son derece kolay hale gelir.

Özellikler:Adım adım rehberler oluşturma
Ekran görüntüleri ile detaylı açıklamalar
İş akışlarını paylaşma ve düzenleme
Takım içi eğitim ve süreç geliştirme

2. Remini

Remini, yapay zeka destekli bir görüntü iyileştirme aracıdır. Eski, düşük çözünürlüklü veya bozulmuş fotoğrafları birkaç tıklama ile mükemmel hale getirebilir. Remini'nin en dikkat çeken özelliği, portre fotoğraflarını özellikle yüksek kaliteli sonuçlara dönüştürmesidir. Hem mobil uygulama hem de masaüstü platformunda kullanılabilir.

Özellikler:Eski fotoğrafları yenileme
Görüntü kalitesini artırma
Yüz detaylarını iyileştirme
Fotoğrafları netleştirme ve canlandırma

3. Kickresume

Kickresume profesyonel bir özgeçmiş oluşturma platformudur. Kullanıcılar, hazır şablonlar kullanarak iş başvurularında fark yaratacak CV'ler oluşturabilirler. Platform ayrıca iş başvuruları için kapak mektupları, portföyler ve LinkedIn profillerini optimize etme imkânı da sunar. Hem kişisel kullanıcılar hem de kariyerini geliştirmek isteyen profesyoneller için idealdir.

Özellikler:Profesyonel CV şablonları
Kapak mektubu ve LinkedIn profili oluşturma
Otomatik düzenleme ve öneriler
Özgeçmişlerin hızlı ve kolay hazırlanması

4. ElevenLabs

ElevenLabs metinleri sesli olarak okunabilir hale getiren güçlü bir yapay zeka aracıdır. Özellikle doğal ve insan sesine yakın metin okuma yetenekleri ile dikkat çeker. Kendi sesinizi kullanarak kişisel metin okuma sesi oluşturma gibi benzersiz özelliklere sahip olan ElevenLabs, özellikle podcast, sesli kitap ve içerik üreticileri için harika bir araçtır.

Özellikler:Metin okuma hizmeti
Doğal ve gerçekçi seslendirme
Kişisel ses klonlama
Dil ve aksan seçenekleri

5. Dream Machine (LumaLabs)

LumaLabs Dream Machine, görsel içerikler oluşturmak için yapay zeka kullanan bir platformdur. Sanatçılar, tasarımcılar ve içerik üreticileri için ideal olan bu araç, hayalinizdeki görselleri birkaç tıklama ile gerçeğe dönüştürmenizi sağlar. Özellikle sosyal medya içeriği üretiminde ve sanatsal projelerde sıklıkla kullanılır.

Özellikler:Yapay zeka destekli görsel oluşturma
Özelleştirilebilir sanat stili seçenekleri
Hızlı ve etkileyici görsel üretimi
Grafik tasarımcılar ve içerik üreticileri için ideal

6. Julius AI

Julius AI, sanal asistan hizmeti sunan yapay zeka tabanlı bir platformdur. Julius, iş dünyasında zaman kazandıran görevleri otomatikleştirir ve toplantı planlama, e-posta yönetimi gibi işleri hızlandırır. Bu sayede, Julius kullanıcılara daha stratejik görevlerine odaklanma imkanı sunar.

Özellikler:Sanal asistan hizmeti
E-posta yönetimi
Randevu planlama
Günlük iş takibi ve otomasyon

7. SoloLearn

SoloLearn, çeşitli programlama dillerini öğrenmek için kullanılan ücretsiz bir eğitim platformudur. Python, Java, C++, HTML gibi dillerde başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar eğitimler sunar. Platformda, uygulamalı derslerle kod yazma pratiği yapılabilir ve kullanıcılar topluluk desteği ile birbirlerine yardımcı olabilir.

Özellikler:Geniş programlama dili seçenekleri
Uygulamalı kod yazma dersleri
Topluluk tabanlı destek
Hem mobil hem de web platformunda kullanım

Bu platformlar, farklı alanlarda üretkenliği artırmak ve zamandan tasarruf etmek isteyen herkes için güçlü araçlar sunuyor. İster fotoğraf iyileştirme, ister metin okuma, isterse de programlama öğrenmek olsun, bu platformlar sayesinde daha hızlı ve etkili bir şekilde hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

IGN'in "Tüm Zamanların En İyi 100 Video Oyunu" listesi.

1. Super Mario World
2. The Legend of Zelda: Ocarina of Time
3. Portal
4. Super Metroid
5. The Legend of Zelda: A Link to the Past
6. Super Mario Bros. 3
7. Tetris
8. Half-Life 2
9. Red Dead Redemption
10. Super Mario 64
11. Portal 2
12. Castlevania: Symphony of the Night
13. Halo: Combat Evolved
14. Super Mario Bros.
15. Street Fighter II
16. Dark Souls
17. Grand Theft Auto V
18. Chrono Trigger
19. Doom
20. The Last of Us
21. Metal Gear Solid 3: Snake Eater
22. Half-Life
23. Halo 2
24. Minecraft
25. Sid Meier's Civilization IV
26. The Legend of Zelda: Breath of the Wild
27. BioShock
28. Shadow of the Colossus
29. Super Mario Galaxy
30. Metal Gear Solid
31. The Witcher 3: Wild Hunt
32. Resident Evil 4
33. Metroid Prime
34. Bloodborne
35. The Legend of Zelda
36. Pokémon Yellow
37. Mass Effect 2
38. Final Fantasy VI
39. Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty
40. Star Wars: Knights of the Old Republic
41. World of Warcraft
42. StarCraft
43. Diablo II
44. Resident Evil
45. EarthBound
46. Persona 4: Golden
47. Counter-Strike 1.6
48. Ms. Pac-Man
49. Baldur's Gate II: Shadows of Amn
50. Deus Ex
51. Overwatch
52. The Legend of Zelda: Majora's Mask
53. Uncharted 2: Among Thieves
54. Journey
55. The Witness
56. Batman: Arkham City
57. Call of Duty 4: Modern Warfare
58. Mass Effect
59. Grand Theft Auto: San Andreas
60. Silent Hill 2
61. Super Mario World 2: Yoshi's Island
62. Banjo-Kazooie
63. Fallout 3
64. Rock Band
65. The Sims
66. Team Fortress 2
67. Donkey Kong
68. Spelunky
69. Thief II: The Metal Age
70. Star Wars Jedi Knight II: Jedi Outcast
71. Final Fantasy Tactics
72. Dota 2
73. Battlefield 1942
74. Suikoden II
75. X-COM: UFO Defense
76. The Elder Scrolls V: Skyrim
77. Super Smash Bros. Melee
78. GoldenEye 007
79. The Legend of Zelda: The Wind Waker
80. Grim Fandango
81. Persona 5
82. Grand Theft Auto: Vice City
83. System Shock 2
84. Super Mario Odyssey
85. Inside
86. Contra
87. SimCity 2000
88. Soulcalibur
89. Mega Man 3
90. League of Legends
91. Undertale
92. Fallout 2
93. Burnout 3: Takedown
94. Monkey Island 2: LeChuck's Revenge
95. The Oregon Trail
96. Star Wars: TIE Fighter
97. Warcraft II: Tides of Darkness
98. Galaga
99. Final Fantasy VII
100. Pokémon Go

Karmaşık Sayılar: Hayali Olanın Gerçek Dünyaya Etkisi

Matematiğin büyüleyici dünyası, sıradan sayıların ötesinde bir yapıya sahiptir. Özellikle karmaşık sayılar, gerçek dünya uygulamalarıyla birleştiğinde hem soyut hem de çok kullanışlı hale gelir. Peki, bu hayali sayıların pratikteki kullanım alanları nedir? Karmaşık sayıların ne olduğunu anlayarak başlayalım.

Karmaşık Sayıların Temeli: Nedir Bu i?

Matematikte çoğu zaman karşımıza çıkan ve genellikle kafa karıştıran bir sayı olan i, aslında $\sqrt{-1}$ olarak tanımlanır. Ancak bu tanım aslında yüzeysel bir bakış açısıdır. Karmaşık sayıların daha derin bir anlamı vardır. i, matematiksel anlamda reel sayılar düzleminde yer almaz; hayali bir eksende yer alır ve reel sayılarla kıyaslanamaz. Örneğin, "i 5'ten büyük mü, küçük mü?" sorusu bu anlamda geçerli değildir, çünkü i, büyüklük-küçüklük kavramıyla değil, faz açısıyla ifade edilir ve bir birimdir.

Karmaşık sayılar, $a + ib$ formunda yazılır ve iki bileşene sahiptir: reel ve hayali. Reel kısım a, bizim alışık olduğumuz sayılardır, hayali kısım $ib$ ise yukarıda bahsettiğimiz hayali birim olan i ile çarpılmış bir reel sayıdır.

Karmaşık Sayıların Pratik Kullanım Alanları

Karmaşık sayılar yalnızca soyut matematiksel kavramlar olarak kalmaz, aynı zamanda birçok mühendislik, bilim ve teknoloji alanında hayati öneme sahiptir. İşte günlük hayatta ve teknolojide karmaşık sayıların bazı kullanım alanları:

1. Elektrik Mühendisliği: AC Devreler Alternatif akım (AC) devrelerinde gerilim ve akım sürekli olarak sinüsoidal dalgalar şeklinde değişir. Karmaşık sayılar, bu dalgaların faz farklarını ve genliklerini analiz etmek için kullanılır. Özellikle empedans hesaplamalarında, karmaşık sayılar devredeki direnç, kapasitans ve indüktansın birleşik etkisini anlamamıza yardımcı olur.

2. Sinyal İşleme: Fourier Dönüşümleri Fourier dönüşümleri, ses ve görüntü gibi sinyallerin frekans bileşenlerine ayrılmasını sağlar. Bu analizlerin çoğu karmaşık sayılarla yapılır. Özellikle telekomünikasyon alanında, sinyallerin modülasyon ve demodülasyon işlemleri karmaşık sayıların yardımıyla gerçekleştirilir.

3. Fizik: Kuantum Mekaniği ve Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniğinde Schrödinger denklemi gibi denklemlerin çözümlerinde karmaşık sayılar kullanılır. Bu denklemler, parçacıkların olasılık dalgalarını tanımlamak için kullanılır. Elektromanyetik dalgaların yayılımı ve optik sistemlerin analizi de karmaşık sayılar yardımıyla yapılır.

4. Kontrol Sistemleri ve Stabilite Analizi Geri beslemeli kontrol sistemlerinde karmaşık sayıların yardımıyla sistemlerin stabilitesi ve frekans tepkileri analiz edilir. Özellikle Laplace dönüşümü ve Z dönüşümü, karmaşık sayıların sistem dinamiklerini anlamada kullanıldığı yöntemlerdendir.

5. Bilgisayar Grafikleri: Fraktal Geometri Mandelbrot Seti gibi fraktaller, karmaşık sayıların iterasyonu ile üretilir. Karmaşık sayıların bu özelliği, doğada gördüğümüz karmaşık desenlerin modellenmesinde kullanılır.

6. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi Karmaşık sayılar sinir ağları ve veri işleme algoritmalarında da karşımıza çıkabilir. Özellikle optimizasyon problemlerinde ve zaman serisi analizlerinde karmaşık sayıların gücü kullanılır.

Faz Açısı Nedir ve Neden Önemlidir?

Faz açısı, karmaşık sayıların en ilgi çekici yönlerinden biridir. Faz açısı, bir karmaşık sayının iki boyutlu düzlemde (karmaşık düzlem) geometrik olarak temsil edildiğinde pozitif reel eksenle yaptığı açıdır. Bu açı, karmaşık sayının yönünü ifade eder ve genellikle φ ile gösterilir.

Karmaşık sayılar, düzlemde $a + ib$ formunda yazıldığında, bu sayı $(a, b)$ noktasını temsil eder. Orijinden bu noktaya çekilen vektörün pozitif reel eksenle yaptığı açı, faz açısıdır. Faz açısı şu şekilde hesaplanır:

$$\text{arg}(z) = \tan^{-1}\left(\frac{b}{a}\right)$$

Faz açısı, özellikle sinüzoidal sinyallerde çok önemlidir. Örneğin, elektrik mühendisliğinde alternatif akım devrelerinde, akım ve gerilim arasındaki faz farkı bu açıyla ifade edilir. Sinyal işleme alanında ise, bir sinyalin farklı frekans bileşenlerinin fazları bu açılarla temsil edilir ve sinyalin zaman gecikmesini veya faz kaymasını anlamaya yardımcı olur.

Faz Açısı ve Karmaşık Sayıların Çarpımı

Faz açısının önemli bir diğer yönü de karmaşık sayılarla yapılan çarpma işlemlerinde ortaya çıkar. İki karmaşık sayının çarpımı, faz açılarının toplanmasıyla gerçekleşir. Örneğin, $z_1 = (r_1, \theta_1)$ ve $z_2 = (r_2, \theta_2)$ gibi iki karmaşık sayının çarpımı şu şekilde olur:

$$z_1 \cdot z_2 = (r_1 \cdot r_2, \theta_1 + \theta_2)$$

Bu kural, karmaşık sayıların geometriyle nasıl iç içe olduğunu gösterir. Bu özellik, mühendislikte sinyal analizi ve faz kaymalarını hesaplamada sıklıkla kullanılır.

Sonuç

Karmaşık sayılar, ilk başta soyut ve kafa karıştırıcı görünebilir. Ancak, mühendislikten fiziğe, sinyal işleme teknolojilerinden yapay zekaya kadar birçok alanda vazgeçilmez araçlardır. Karmaşık sayılar ve faz açısı, sistemlerin davranışlarını analiz etmek ve sinyallerin inceliklerini anlamak için sıkça başvurulan yöntemlerdir. 

Nanao → Irem → Eizo → Nazca → Irem → Granzella

Amiral gemisi serisi R-Type sayesinde, Irem video oyunları tarihinde sonsuza kadar yüksek bir konumda kalacaktır; Irem, birçok çığır açan oyun geliştirmiştir, ancak insanlığın uzaylı Bydo ile mücadelesini anlatan hikaye muhtemelen en çok bilinenidir. Ancak, Irem’i ve mirasını tam olarak anlayabilmek için, şirketin tarihindeki iki ayrı dönemi bilmek gerekir; bu dönemler 1990’ların ortasında bir noktada birbirinden ayrılmıştır. Aslında, her biri kendi başına ayrı bir şirket gibi görülebilir, sanki "Irem" adında iki oyun şirketi varmış gibi. Bu tarih karmaşıktır ve birinci elden kaynakları bulmak zordur; mevcut resmi web sitesi yalnızca şirket tarihini 1997'ye kadar belgeliyor, yani bu tarihten önceki "eski Irem"e dair bilgi vermiyor.

Irem, 1974 yılında International Playing Machine (IPM) adıyla kuruldu; merkezi, Japonya'nın Honshu adasının kuzey kıyısına yakın, Tokyo ve Kansai şehirleri olan Kyoto ve Osaka'dan oldukça uzak olan Hakusan’da bulunmaktadır. 1979 yılında IPM, IREM oldu. 1980 tarihli UniWar S (diğer adıyla: Capsule Invader / Gingateikoku No Gyakushuu) kullanım kılavuzu, kısaltmanın “International Rental Electronics Machines” (Uluslararası Kiralık Elektronik Makineler) anlamına geldiğini ortaya koyuyor. 1980'lerin ortalarında bir noktada bu, "Innovations in Recreational Electronic Media" (Rekreasyonel Elektronik Medyada Yenilikler) olarak değişti, ancak bunun ne zaman gerçekleştiğine dair net bir kaynak bulunmamakta (1990 dolaylarında Irem America Corp. kataloğu, yeni kısaltmayı listeliyor).

1994 yılında Irem bir düşüş yaşamaya başladı ve burada işler karmaşıklaşıyor, çünkü hiçbir çalışan bu konuyla ilgili ayrıntılardan gerçekten bahsetmedi. Tam anlamıyla kapanmadı, ama oyun yapmayı bırakmış gibi göründü. Her ne sebeple olursa olsun, büyük bir çalışan grubu Irem'den ayrılarak Nazca Corporation’ı kurdu - ya resmi olarak ya da yeni şirket için gizlice çalışarak. Çalışanlar hala takma adlar kullandıkları için, kimin ne yaptığı ve nerede çalıştığı konusu spekülasyona açık.

Wikipedia ve MobyGames gibi çevrimiçi kaynaklar, birincil kaynaklar olmaksızın çelişkili bilgiler sunuyor. Kilit olay, Nanao adında bir şirketin Irem’i yeniden başlatmasıdır - ya uykuya dalmış Irem Corporation'ı yeniden canlandırarak ya da Irem Software Engineering adında yeni bir şirket kurarak ve ardından eski Irem Corp.'u bünyesine katarak. Tüm kaynaklar 1997 yılını yeniden doğuş yılı olarak gösteriyor; Irem'in web sitesi Nisan 1997'yi kuruluş tarihi olarak belirtiyor ve MobyGames, 1994'te yalnızca iki Irem oyunu, 1998'e kadar ise sadece bir tane olduğunu listeliyor, ardından normal oyun geliştirme süreci yeniden başlıyor. Ancak hiç kimse Irem'in ana şirketi Nanao'yu, diğer adıyla Eizo'yu tartışmıyor...

Nanao/Eizo tarihi de aynı şekilde karmaşıktır, ancak resmi tarihten (www.eizoglobal.com) özetle: Şirket, 1968 yılında Hakui Electric Corporation olarak kuruldu, siyah beyaz televizyonlar üretiyordu. 1973 yılında adını Nanao olarak değiştirdi. 1978 yılında masa üstü arcade monitörleri üretmeye başladı, bunlar arasında Space Invaders'da kullanılanlar da vardı. 1980 yılında Irem Corporation’ı satın aldı. 1985 yılında Avrupa’da Eizo marka adıyla PC monitörleri satmaya başladı. 1996 yılında Nanao, Japonya ve Kuzey Amerika’da Nanao marka adını kullanmayı bıraktı ve dünya genelinde Eizo marka adını ve yeni logosunu benimsedi (ancak görünüşe göre şirketin adı hala Nanao idi). 1999 yılında işler biraz tuhaflaştı; şirketin web sitesine göre: "Nanao Corporation ve Eizo Corporation birleşti ve şirket Eizo Nanao Corporation adını aldı." 2013 yılında ise şirketin adı Eizo Nanao Corporation’dan EIZO Corporation olarak değiştirildi. Bu tarih boyunca Irem, neredeyse bir dipnot gibiydi; ancak Nanao marka adının 1996 yılında sona erdirilmesi, Irem’in geçici duraklamasıyla aynı zamana denk geliyor ve perde arkasında bir tür ilişki ve oyunlar olduğunu ima ediyor.

1997 sonrası Irem’in en iyi oyunları iyi bilinir: birkaç R-Type güncellemesi, Disaster Report serisi, Steambot Chronicles ve Japonya’ya özel birkaç ithalat oyunu, örneğin bir itfaiyeci macerası olan Sakurazaka Shouboutai (bu oyunu onlar yayımlamışlardı). Ne yazık ki, Irem ikinci kez 2011’deki Touhoku depremi ile sona erdi. Bu noktadan sonra oyunlar iptal edildi, web siteleri kapatıldı ve PSN gibi indirme hizmetlerinden oyunlar çekildi. Nisan 2011'de Irem'in video oyunları bölümü dağıldı ve şirket slot makineleri ve pachinko’ya yöneldi, bu sırada Kazuma Kujo gibi çalışanlar Granzella'yı kurmak üzere şirketten ayrıldı.

Granzella, Nazca'nın öncesinde olduğu gibi, Irem’in doğrudan bir halefidir. Granzella'yı anlamak için, Irem ve Nazca’nın tarihini ve Irem’e sahip olan şirketi anlamak gerekir. Kazuma Kujo ve Mayumi Nishimura ile yaptığım röportajlar, bu arka planların bazı boşluklarını doldurmaya yardımcı oluyor. Irem’in tarihteki önemini göz önünde bulundurarak, umarım bu röportajlar diğer yazarların daha derine inip daha fazla şey keşfetmesine temel oluşturur. Nanao'nun Irem'i satın almasına, Nazca'nın SNK tarafından emilmeden önceki geçici varlığına, Irem'in yayıncılık kolunun (görünüşe göre Apies adında bir şirkete) satılmasına ve benzeri konulara bir göz atın. Hâlâ belgelenmemiş ve araştırılması gereken çok şey var...

24 Aralık 2014'te Granzella, Zettai Zetsumei Toshi haklarını satın aldığını duyuran bir basın bülteni yayımladı ve bunun sonucunda üçleme PS3 ve PSP için PSN'de yeniden yayımlandı (daha önce mevcut olmasına rağmen, Irem bunları kaldırmıştı). Granzella ayrıca Zettai Zetsumei Toshi 4 Summer Memories için 2015 sonunda duyurular yapmayı planladığını açıkladı.